Gülü sadece çiçek olarak görmeyin! Osmanlı’dan beri kullanıyor, mutfaktaki yeri bambaşka

TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı TipiGül, asırlardır bahçeleri süsleyen, kokusuyla büyüleyen ve estetiğiyle kalpleri fetheden bir çiçek. Ancak sadece güzel bir süs bitkisi değil, mutfaklarda da başrolde. Peki, yenilebilir çiçekler kategorisinde yer alan bu bitkiyi tüketmek sağlığımızı ne yönde etkiliyor?

Kozmetikten gastronomiye, sağlıktan dekorasyona kadar her alanda kendine yer bulan bu eşsiz çiçek, herkesin gözdesi olabilir. Üstelik yenilebilir çiçekler arasında da özel bir yere sahip.

‘Rosaceae’ bitki ailesinin en zarif üyelerinden gül, yüzlerce doğal türü ve binlerce melez formuyla biliniyor. Bahçelerde, parklarda, hatta saksılarda her yerde karşımıza çıkıyor. Türkiye’de ise gül denince akla ilk Isparta geliyor. Isparta gülü, dünya çapında nam salmış bir tür. Beyaz Gül, Yediveren, Şilan, Kuşburnu gibi çeşitlerin yanı sıra Isparta’nın gül bahçeleri, adeta bir doğa harikası.

Gülün mutfaktaki serüveni Osmanlı’ya kadar uzanıyor. Reçeller, lokumlar, şerbetler ve güllaç gibi tatlılar, gülün eşsiz aromasıyla hayat buluyor. Ancak son yıllarda gül, gastronomi dünyasında tam bir devrim yaratıyor. Uzmanlar, gülün damakta bıraktığı aromatik tat, sunumları güzelleştiren görüntüsü ve büyüleyici kokusuyla mutfaklarda fark yarattığını söylüyor.

Taze gül yaprakları, kurutulmuş formu ya da gül suyu, yemeklerden içeceklere kadar pek çok alanda kullanılıyor. Üstelik gül, sadece lezzet için değil, sağlık için de tercih ediliyor. İçerdiği antioksidanlar ve biyoaktif bileşenler, bağışıklığı destekliyor, stresi azaltıyor ve uyku düzenine katkı sağlıyor. Peki, gül mutfakta nasıl hayat buluyor?

Türk mutfağında reçel, lokum, şerbet, hoşaf, güllaç ve macun gibi geleneksel lezzetlerde gül başrolde. Gül aromalı dondurmalar, gül yapraklarıyla süslenmiş kurabiyeler, gül suyuyla renklendirilmiş içecekler ve tatlılar artık restoran menülerinin vazgeçilmezi. Gül, aynı zamanda doğal bir renklendirici olarak kimyasal boyalara harika bir alternatif sunuyor.

Gülün faydaları lezzetle sınırlı değil. Uzmanlar, gülün yüksek antioksidan içeriği sayesinde beslenme ve sağlık açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Osmanlı döneminde gül macunu, gül şurubu ve gül balı gibi ürünler tıbbi amaçlarla kullanılıyormuş. Bugün de gül, stresle mücadelede, baş ağrısını hafifletmede ve uyku problemlerini çözmede doğal bir destek sağlıyor.

Gülün rahatlatıcı kokusu, adeta bir aromaterapi seansı gibi ruhu dinlendiriyor. Sosyal medyada popülerleşen gül aromalı tarifler ise bu çiçeğin cazibesini daha da artırıyor. Günümüzde tüketiciler, yeni tatlar keşfetmeye ve geleneksel lezzetleri modern dokunuşlarla yeniden yorumlamaya bayılıyor. Uzmanlar, gülün hem gelenekçi hem yenilikçi mutfaklarda kendine yer bulduğunu ifade ediyor. Gül aromalı dondurma ya da kurabiye gibi yenilikçi lezzetler, mutfakta yaratıcılığı zirveye taşıyor.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”